İmplant, vücut içerisine ve canlı dokulara yerleştirilen cansız maddeleri ifade eder. İmplantlar, eksik olan bir veya birkaç dişin işlev ve estetiğini iade etmek için çene kemikleri içinde açılan yuvaya yerleştirilen genellikle titanyum esaslı vida veya kök şeklindeki yapılardır. Dental implantlar, biyolojik uyumlu materyallerden yapılmış suni köklerdir.
Cerrahi işlemle Lokal anestezi yapılarak çene kemiğine yerleştirilirler. Operasyon sonrası hastanın durumu genelde diş çekiminden farklı değildir.
İmplantlar doğal dişlerden farklı olarak, çene kemiği ile direkt olarak birleşirler. Çene kemiğinin implantı kabul edip sarması gerekir. Bu süreci olumsuz etkilememek için implantlar üzerine protezler, uygulanan implant çeşidine göre değişmekle beraber 4-6 hafta sonra takılır.Bu geçiş döneminde estetik amaçlı çiğneme fonksiyonunda geri planda kalan geçici protezler takılabilir.
İmplantlar çekim sonrasında yapılabildiği gibi, önceden çekilmiş diş boşluklarına da yapılabilir. İmplantın yerleştirileceği bölgede yeterli kemik miktarı olmasa bile çeşitli yöntemlerle uygun zemin oluşturulabilir.
İmplant tedavisi 18 yaşının üzerinde, ağız hijyenine dikkat eden, aşırı sigara kullanmayan, kemik hastalığı olmayan, kontrolsüz sistemik bir hastalığı olmayan tüm bireylerde uygulanabilir.
Çocuklarda ve kemik gelişimini tamamlamamış bireylerde implant ekimi yapılmamaktadır. Ayrıca hamileler, yüksek tansiyon, diyabet, hemofili hastalıklarda ve radyoterapi, kemoterapi, uzun süreli kortizon tedavisi gibi tedaviler gören hastalarda yapılamaz. Bugüne kadar yapılan, literatüre giren klinik çalışmalarda başarı oranı % 95-100 dür.
İmplant, ağız hijyenine dikkat edilirse ömür boyu kullanılabilir.
İmplantın yapılabileceği durumlar:
1) Komşu dişlerin sağlıklı olduğu tek diş eksikliklerinde
Bu tür hastalar tek bir dişin restorasyonu için en az komşu iki dişi feda etmek durumunda olan hastalardır. Bunun yerine bir implantın yerleştirilmesi ile komşu dişleri kurtarıldığı gibi daha estetik ve fonksiyonel sonuçların ortaya çıkmasını sağlar.
2) Birden fazla diş eksikliklerinde
Bu hastaların şikayeti kancalarla tutunan protezlerin çirkin görüntüsünü ortadan kaldırmak ve köprü yapılabilmesi için sağlıklı dişlerin kesilmesini ortadan kaldırma sayılabilir.
3) Hareketli protezlerin tutuculuğunun yetersiz olduğu durumlarda
Bu durumlarda implant üstü hareketli ya da implant üstü sabit olarak iki çeşit uygulama tercih edilebilir.
- a) Alt çenede tamamen dişlerini kaybetmiş protez hastaları:
Bu tür hastaların protezleri yeterli tutuculuk sağlayamadığı için hareket etmektedir. Bu yüzden sürekli olarak ağrıdan (protezin dişetine baskı yapması) ve iyi çiğneyememekten şikayetçidirler. Bu tip hastalarda implant tedavisi yukarıdaki tüm şikayetleri ortadan kaldırdığı gibi kemiğin erimesini de durdurmaktadır.
- b) Üst çenede tamamen dişlerini kaybetmiş protez hastaları:
Üst protezler alt çene protezlerine oranla daha sabit olsa da protezin damağı
kapatan tasarımı tat alma duygusunu azaltıp mide bulantısına neden olabilmektedir.
İmplant yardımıyla bu tür şikayetler ortadan kaldırılabilir.
4) Eski protezlerin yerine
Hareketli protez veya hijyenik olmayan köprü protezlerin yerine implant tercih edilebilir.
Avantajları:
– Eksik diş bölgesindeki çevre dokuları doğala en yakın şekilde korur;
– Çiğneme fonksiyonlarını tam olarak yapabilmeyi sağlarlar,
-Diş kayıplarının ya da meydana gelen travmaların sonucunda fizyolojik olarak oluşan kemik erimeleri, çene kemiğinin seviyesinin ve hacminin azalmasına neden olur. Bu durum, uygulanacak protezin işlevini tam olarak yerine getirebilmesine engeldir. Bunun sonucunda da çiğneme ve konuşmada problemlerin çıkması kaçınılmaz olur. İmplantlar uygulandığında, kökleri taklit ettiği için bu tür doku kayıpları minimuma düşer.
– Sabit oldukları için kullanımları rahattır,
– Kullanılan hareketli protezleri sabitleştirir
– Uygulaması kolaydır
– Estetiklerdir
-Sağlıklı dişlere kavuşma ile yüksek özgüven.
Dezavantajları:
– Ağız içi temizliğine özen gösterilmelidir
– Diğer tedavilere göre pahalıdır.